‘Long Now Clock’ projesinin ismini tercüme ederken önce tereddüt ettim. “10.000 Yıllık Uzun An Saat Projesi” mi olmalıydı? Daha sonra projenin anlatmak istediğine yukarıdaki başlığın daha uygun olduğuna karar verdim.
Her geçen gün, geleceğimize eksi, geçmişimize ise artı olarak ilave ediliyor. Hill’in dediği gibi, insanlar geleceği tam olarak hayal edemeseler bile onu önemsemeye devam ediyorlar. Bu düşünceden hareket eden Hill, gelecek nesillere harika ve kalıcı, biraz da çılgın bir eser bırakmak istemiş.
Böylece, ilk iş olarak Hill, 1996 yılında, 8 feet (yaklaşık 2.4 m)’lik bir prototipin yapımına başladı ve Aralık 1999‘da bu saatin yapımını tamamladı. Saat her yıl sonunda bir kez ve her seferinde farklı bir sesle çalacaktı. Her yüzyılda, o yüzyılı işaret eden bir gösterge ilerleyecek ve her milenyum’da da (1000 yılda) bir guguk kuşu ötecekti. Böylece saatin genel çalışma prensipleri ve tasarımı bir model üzerinde denenmiş oluyordu. Şimdi sıra bunun yaklaşık 25 misli büyüklüğünde, 61 m olacak devasa saate “Anıt Eser”e gelmişti.
2009 yılında uzun dönemli düşünceye önem veren “Long Now Foundation” adlı vakıf bu projeyi sahiplendi. Long Now Vakfı, merkezi San Francisco’da olan ve uzun dönem düşünceyi kendine felsefe edinmiş önemli bir kültür kuruluşu. Vakfın amacı, bugün çok geçerli olan HIZLI/ÖZENSİZ/UCUZ’a karsı YAVAŞ/ÖZENLİ/MÜKEMMEL düşünceyi savunmak. 10.000 Yıla Uzanan Saat Projesi, bu vakfın düşünce ve prensiplerine tam olarak uymakta. Neticede, bu devasa projenin yeri Teksas dağlarında Van Horn şehri yakınlarında medeniyetten, olası ekonomik gelişmelerden ve vandalizmden uzak, rutubetin ve iklim şartlarının uygun olduğu bir yerde belirlendi. Saat esas olarak tepedeki kayaların içine monte edilecek. Sadece tepesinde safir merceklerle korunan ufak bir açıklıkla güneşle teması sağlanacak. Saatin görünen yüzü 8 feet (2,4 m) çapında ve altı değişik kadrandan oluşuyor. Bunlar sene, yüzyıl, ufuk, güneşin konumu, ayın fazları ve yıldızların konumundan meydana gelmekte. Öğlen güneşinde saatin ayar farkını düzelten devasa bir pandülle senkronize edilmiş bir sistem de geliştirildi.
Ayrıca, dünyanın yörüngesinin tam yuvarlak olmayıp elips şeklinde olması nedeniyle, güneşe göre ayarda oluşan fark da hesaplanıp düzeltilebiliyor. Bu kısaca şu demek: 20.000 yılda bu saatin sadece bir günlük sapması olacak ki bu; herhangi bir mekanik saatin 24 saatte bir saniye sapmasından 400 kere daha doğru bir zaman ölçümü demek !..
Saatin çalışması için gerekli güç nasıl sağlanacak? Esas prensip, insan faktörünü de içine alan mekanik kurma olacak. Ancak Hill, insan faktörünün etkisini azaltmak için gece gündüz arasında oluşan sıcaklık farklarının termal enerjiye çevrilip depolanmasını ve mekanik kurma işleminin uzun süre yapılmadığı hallerde bile saatin düzgün çalışmasını sağlayan bir sistemin saate entegre edilmesini de başardı. Böylece, saat, insan faktörünün (kurma işleminin) olmadığı hallerde bile sıcaklık değişikliklerinden oluşan depolanmış termal enerjiyi kullanarak ve güneşin konumundan ayar kalibrasyonunu da gerçekleştirerek uzun süre doğru olarak çalışabilecekti.
Saatin montajı henüz daha tamamlanmadan, Nevada sınırlarındaki 5.000 yıllık ağaçların bulunduğu, rutubetin ve korozyon ihtimalinin minimum ölçülerde olduğu doğal bir park alanında bu projenin tekrarı düşünülmekte.
Buraya kadar okuduysanız, ‘10.000 yıllık saatin ne gereği var?’ Diye düşünenleriniz olabilir. Ancak, bu projeye gerçek anlamını veren, genel olarak teknolojinin ilk kullanılmaya başlanmasının üzerinden yaklaşık 10.000 yıl geçmiş olması ve bu devasa mekanik saat projesi ile teknolojinin bir 10.000 yıl daha günde 24 saat çalışan bir mekanizma ile gelecek nesillere aktarılacak olması.
1129 defa okundu
5,753 total views, 1 views today
Benzer Yazılar