“Anneannemin evinde vardı” dedi müşterim guguklu saati görünce. “Beni bir anda o günlere götürdü” diye ilave etti. “Bu saatin yanına yaklaşmamız yasaktı. Uzun zincirlerine dokunmak ise cesaret işiydi. Dedem her akşam o zincirleri itinalı bir şekilde aşağı çeker, kozalak şeklindeki ağırlıklar yukarı doğru çıkardı. Saat başları ve hele öğlen 12 ‘de kuşun evinden çıkarak 12 defa ötmesine muhakkak yetişirdi evin çocukları ..”
Guguklu saatler nostalji oldu ama hala bu saatlerin ana vatanı sayılan kara ormanlarda yapılmaya devam ediliyorlar çin malı elektronik olanlarına meydan okurcasına… Tamamen el işi mekanik sarı makinalı bu saatlerde kuş sesleri körüklerden çıkıyor saat başlarında ve yarımlarda. Animasyonlu olanlarda mekanik müzik kutuları da var. Kuşun ötmesinden sonra insan figürleri dans etmeye başlıyor çalınan müzik eşliğinde…
Hubert Herr 5 nesildir bu saatleri el işçiliğiyle bizler için yapmaya devam ediyor..
Saatlerin kutuları el oymacılığının ustalığını yansıtıyor. Masif ahşaptan harika oymalar ve figürler yaratılıyor. En güzel tarafı ise saatlerin çalışmasının yer çekiminin gücüyle olması. Enerjisini günlük ya da haftalık olarak ağırlıkların yukarı çekilmesi ile sağlıyorlar ve tamamen doğal olarak başlıyor saatimiz çalışmaya, kuşumuz ötmeye ve insan figürleri müzik eşliğinde dans etmeye..
861 defa okundu
5,830 total views, 2 views today
