Müşterim beğendiği saatleri denerken kendi saatini de servis masasına bıraktı ve “Nasıl buluyorsun benim saati?” diye sordu. Saati elime alıp inceledim. Çok iyi bir taklitti. (markası bende kalsın) Müşteri bir yandan beni takip ediyor adeta sınavdan geçiriyordu. Hemen tepki vermeyince,”Biliyorsun bunlar çok kıymetli markalar, çok sevdiğim bir arkadaşım yurtdışından özel olarak getirdi ” dedi.
İyi niyetle yaklaştık. Belki de taklit olduğunu bilmiyor diye düşündük ve saati hakkında fikir beyan etmeden mağazamızdan seçtiği saatler hakkında konuşmaya devam ettik. Fakat müşterimiz bu kez bizim saatlere bakıp: “Bunların taklit olup olmadığını nasıl anlayacağız?” diye sordu.”Siz bunu anlayamazsınız” dedim “Ama biz anlarız. Bu yüzden güvenilir yerlerden alışveriş edin ve karşınızdakini iyi gözlemleyin” dedim.
Müşteri sırıtarak saatini koluna taktı ve “Benim kolumdaki saati herkes hakiki sanıyor.” dedi. “Doğru siz taklit saat takacak bir kimseye benzemiyorsunuz.” dedim. Karşılıklı bakıştık. Sınavı başarı ile vermiştim. Müşteri ile vedalaştık !…
7926 defa okundu
29,778 total views, 3 views today
Benzer Yazılar
Şeytan ayrıntıda gizlidir, “A+++ kalite” diye tanıtılan sahte saatler göze gerçekten en başta kaliteli gibi gelmekle birlikte saatin orjinalini -mesela rolex day date- bileğe takınca aradaki fark saat meraklısı birisi tarafından kolayca anlaşılabiliyor. Bitirme işlemleri ve malzeme seçimini büyük markalar o kadar kaliteli yapıyorlar ki zanaatin geldiği son son noktayı insanın bileğine yerleştiriveriyorlar. Öte yandan şöyle bir geçek var, orjinal saatler çok pahalı. Day date’in kasasını ve kadranını çok beğenen bir kişinin saate binlerce dolar verecek parası yoksa bununla birlikte modeline, geometrisine hayransa yapacağı şey sahtesini almak olabilir. Kaliteden anlamadığından değil fakat parası olmadığından dolayı böyle bir seçim yapabilir.
Lamborghini görünümlü 1.6 motora sahip replika bir araba almak gerçekten çok saçma ve küçük düşürücü olur ama iskelet kasa turbilon bir sahte saat almadıkça sahte saate yönelenleri çok da aşağı görmemek gerektiği kanaatindeyim.
Fırat Bey merhaba,
Yorumunuzu okudum ve geri dönüşünüz için teşekkür ederim.
Lüks ve ustalık işi komplike saatler için kullanılan A+ kavramını biliyorum ama taklit saatlerde A+++ kalite tanımını ilk defa duyuyorum. Sanki orijinalinden bile kaliteliymiş gibi çağrışım yapıyor.
Kaliteli malı ve taklit maldan farkını ve tanımını güzel anlatmışsınız. Artık ikon olmuş bir modelin gerçeğini yaratmak ve doğru iletişimle pazarlamak için sarf edilen çabanın ve yatırımın da farkındasınızdır umarım.
Marka olmak hele dünya markası olmak kolay bir iş değildir. Yıllara dayanan çaba, emek , yatırım ve sabır ister. Bu yüzden hala Türkiye’nin dünya çapında markası yok gibidir.
Saat model ve tasarımlarına gelince aslında birçok marka birbirinden etkilenmiş kendi orijinal markalarını kullanarak benzer tasarımlar yapmış ve piyasaya sürmüştür.
Siz de biraz araştırma yaparak beğendiğiniz modele yakın ancak hakiki ve daha hesaplı bir saat bulabilirsiniz.
Ancak burada amaç o markanın imajından pahalı oluşundan faydalanmak, tabiri caizse hava atmak ise: “Siz taklit saat takacak kimseye benzemiyorsunuz”, beğendiğiniz modelin orijinal olanını kolunuza takın. Varsın markası Rolex olmasın ama her ortamda sizi ve zevkinizi doğru ve dürüst temsil etsin.
Selam ve Saygılarımla,
Ömer Aydın
Fırat Bey , “Lamborghini görünümlü 1.6 motora sahip replika bir araba almak gerçekten çok saçma ve küçük düşürücü olur” diyerek aslında cevabınızı siz kendiniz vermişsiniz.
Naçizane fikrim şudur ki ;
aksesuar, yüzyıllar boyu statü belirtmek için bir araç olmuştur. Kadınların bu konuda çok seçeneği varken, erkekler de kısıtlıdır. Erkekler daha çok arabaları, saatleri, gözlükleri, kıyafetleri ile statülerini belirtme yoluna gitmişlerdir.
Replika bir saat takmak, insanın aslında ait olmadığı bir yere (finansal durum diyelim) ait olma isteğinin dışa vurumudur.
İnsanın neredeyse yıllık gelirine eşit bir saati takması pek kolay görünmediği için konudan anlayan bir insan koldaki satin replica olduğunu kolaylıkla anlayacaktır. Ben şahsen replica saat takanları asla küçümsemem ancak -biraz ağır olacak ama – “ezik” bulurum.
Ömer Bey’in yorumuna katılıyorum; insan replika saat kullanmaktansa zevkine ve bütçesine uygun saat kullanmalıdır.
Selamlar.
Merhaba Ömer Aydın bey,
Son bir senedir pilli saatler yerine otomatik (mekanik) saatlere ilgim çok arttı.Hobi olarak internettek, formlardan ve yabancı sitelerden takip ediyorum ve inceliyorum.Size yeni başlayan bir kullanıcı olarak birkaç sorum olacaktır.
İlk olarak marka saatlerin fiyatlarının ülkemizde çok pahalı olduğunu görüyorum. Avrupa ve ABD de daha uygun fiyata aynı saatleri bulabiliyoruz.
2. El düzgün kondisyonda marka saatleri güvenli ve daha uyguna nedereden alabiliriz?
Bende replika saatleri çok inceledim ama onları alıp takmak hiç içime sinmedi kaliteli diye tabir edilen replika saatlerin fiyatlarına orjinal ucuz saat alabileceğimi öğrendiğimde zaten almaktan da vazgeçtim.
Biraz araştırma ile başlangıç olarak Seiko 5 (7S26 cal) aldım. 1000TL altı, 5.000TL altı ve 10.000TL altı klasik otomatik saat öneriniz nedir? Aradığım özellik sağlam, klasik çelik kasa ve bilezikli beyaz zemin sade olmasıdır.
Hedefim ileride Frederique Constant (FC303WN5B6B) ve Rolex datejust 2 (116300) veya Grandseiko HiBeat SBGJ011 almak.Ancak tüm amacım evladiyelik saat almak, gerek fiziksel kondisyonu gerekse mekanizma olarak ömürlük saatim olsun istiyorum.
Son olarak bu saatlerin bakımını nasıl yapmamız gerekiyor?
Görüş ve önerileriniz için şimdiden çok teşekkür ederim.İyi çalışmalar
Saygılarımla,
İlter Mete
Öncelikle Merhaba
Saat işi bir sanattır. Sanatçıların emeği kesinlikle es geçilmemelidir. Ama bazı modeller var ki o tasarıma yakın tasarımlar olmayabiliyor ve eğer kişinin zevki o tasarımı çok beğeniyorsa fakat bütçesi yeterli değilse kişi replika kullanabilir bence.
En basitinden Saat olsun eşyaların statü aracı olarak kullanılmasını pek hoş bulmuyorum.
Örneğin AP marka bir saatin tasarımını çok hoş buluyorsunuz. Fakat bütçeniz satın almaya uygun değil. Bu yüzden çok sevdiğiniz bir tasarımın replikasını kullanabilirsiniz bence. Gönül isterdi ki orjinalini satın alabilin.
Fakat sizlerinde bildiğiniz bir gerçek var ki sanatçının emeği. Bazen kişisel zevkleriniz ile sanatçının emeği arasında tercih yapmak zorunda kalabilirsiniz.
Evet saat yapmak bir sanattır lakin sanat ya halk içindir yada sanat sanat içindir. Ama şöyle bir husus var sen ticari kaygı ile saat tasarlayıp üretiyorsan eğer sanat sanat için kapsamından çıkıyorsundur … buda saat deki sanatı halk için yapıyorsun demekdir dünyada 7 milyar insanin kaç bin tanesi 4 5 hatta 50 100 bi tl lik saatleri takabilir bu saatleri takmak sadece seçilmiş insanların hakkımı nerde senin sanat halk içindir anlayışın o yüzden kimse kusura bakmasın çakma saatlere sonuna kadar hak veriyorum o insanlar olmasa bir sevenfriday yada rolex genç insanların hangisi kullanabilecek insanları anlamsız yere ütopyalarda yaşamaya zorlayan bu markacılara karşı halkın geliştirmiş olduğu bir savunmadır bu replika ürünler o yüzdn full destek
Mustafa bey merhaba,
“Markacılara karşı halkın geliştirdiği bir savunma” olarak Replika saatleri tanımlamanız çok hoşuma gitti. Yanlız benim anlamadığım bir husus var. Siz markacılığa karşı iseniz niye o markanın taklidini kullanmakta ısrar ediyorsunuz. Aşağı yukarı aynı modeller birçok saat markasında mevcut. Fiyatları da replikalarla aynı, hatta bazen daha ucuz. Maksat saat ve model merakınızı tatmin ise size tavsiyem hakiki saat markalarını kullanmanız! Çünkü taklit her konuda mevcut, sadece saatte değil!
Etkilenme tabiki olacaktır. Birçok marka Rolex’in modelleri çok revaçta diye kendi markalarını kullanarak benzer modeller yaptılar ve sattılar. Etkilenme tabiki olacaktır. Tekerleği icat eden yuvarlak olarak yapmış bizde benzerini yapmamak için kare mi yapacağız tabi ki hayır! Bu yüzden marka merakına karşı halkın savunması o markayı kullanmamak olmalıdır kanısındayım. Benzer modelleri hakiki markalarıyla gönül rahatlığı ve özenti durumuna düşmeden keyif alarak kullanabilirler.
Selam ve Saygılarımla,
Ömer Aydın
Dünyanın çeşitli yerlerinde belirli markaların belirli parçaları orjinaline tamamen sadık olarak üretiliyor. (Kullanılan malzeme dahil, çeliğin kalitesi gibi.) Örnek olarak orjinal ile tamamen aynı olarak üretilen bir kasanın içerisine orjinal parçalar ve yine orjinale sadık olarak özel üretilen maliyeti yüksek parçalar yerleştirilerek 1.000 – 2.000$ gibi maliyetler ile 15.000$ lık orjinalinden ayıramayacağınız replikalara sahip olunabiliyor. Bunun için sabretmek ve internet üzerinden dünya genelinde çok iyi araştırmalar yapmak gerekiyor. 3-4 ay araştırma ve 2.000$ bir harcama ile 15.000$ değerinde saate sahip olabiliyorsunuz. Tabi Swiss ETA mekanizmalar ile. Mekanizması orjinal olsun derseniz üzerine 1.000$ – 2.000$ daha ekleyerek (yine sabır ve araştırma ile orjinal mekanizmalar bulunabiliyor farklı ülkelerden.) 99% orjinal bir saate sahip oluyorsunuz.
Türkiyede bunu yapabilen kaç kişi vardır bilemiyorum ancak 15.000$ harcayarak bir saate sahip olacağıma, yetkili servislerin dahil ayrımını yapamayacağı 3 farklı modele sahip olabilirim kendi adıma.
Rauf Bey Merhaba,
Blog yazımı ya iyice okumadınız ya da ben iyi anlatamamışım. Siz herhangi bir markanın orijinalinden daha
kaliteli bir ürünü bile imal etseniz, o markayı ve o tasarımı aynen kullandığınızda saatiniz taklittir ve bunu
başkalarının değil sadece sizin bilmeniz yeterlidir. Madem bu kadar kaliteli parçalara ulaşabiliyor ve çok
kaliteli ürünler ortaya çıkarıyorsunuz neden kendi markanızı üretmiyorsunuz ?
Yoksa siz taklit saat takacak kimseye benzemiyorsunuz, servisler bile ayırt edemiyor diye saatinizin taklit
olabileceğini mi düşünüyorsunuz?
Marka olmak işte böyle bir şeydir. Zamansız ve kaliteli bir ürünü büyük emek ve çaba ile yaratırsın, bazıları onu taklit etmeye çalışır; bazıları da ondan etkilenir; fakat daha iyisini kendi markası ile yapmaya çalışır. İnanın doğru olan budur. Bakalım gerçekten bir marka olmayı başardığınızda kendi markanıza ne değer biçeceksiniz!
Selamlarımla,
Ömer Fatih Aydın
herkese merhaba,
saati bir sanat olarak görmeyen insan ile replika saat konusunda bir uzlaşıya varmak çok zordur, kimisi için çok iyi kalitede bir replika tatmin edici olabilir, bu da çok doğaldır sonuçta kişisel bir tercih saygı duyarım. yalnız bir parantez açmak gerekirse, nasıl ki korsan kitap almak telif hakları açısından etik değilse replika saat için de paralel bir düşünce göz ardı edilmemelidir.
benim replikaya bakışım ise; orjinal olmayan bir saat ne kadar kaliteli olursa olsun değeri hurda metaldir. replika saati koluna takmak ise sahte bir monalisa tabloyu duvarına asmak gibidir.
“Statü” meselesiyle ilgili kendi görüş ve deneyimimi örnek vereyim. Yıl 2009, Ankara’da üniversite öğrencisiyim, kronograflı ya da benzer tipte mekanik bir saat almak istiyordum, bir öğrenci olarak elbette bütçem düşüktü, epey bi zaman satıcıları gezip dolaşıp modelleri ve fiyatları inceledim, İzmir Caddesi’nde amerikan pasajındaki bir dükkanda bir Tag Heuer Calibre 36 gördüm, görüntü olarak tam istediğim tasarımdı çok güzeldi, elime alıp incelemedim ama sanırım replikadan ziyade çalıntıydı, fiyatını sordum 150 Tl dedi ve bu bütçeme uygundu. Ama durdum iyice düşündüm, evet hava meselesi değildi ben tasarıma bayılmıştım ama garanti yok, çalıntıysa içime de sinmeyecek ve herşeyi geçtim kolumda görenler bir saate bakacak bir statüme bakacak bi ton sorgu sualle uğraşıcam, baktım mantıklı değil. Kızılay’da bir dükkandan denk geldi bir casio ef-503l, hoşuma da gitti statüme de bütçeme de uygundu, garantiliydi içime sindi ve aldım, bugün hala hayatta ve kondisyonu yerinde. Replika meselesine gelince, gerçekten yakın kalitede yapabilenleri kastediyorum ben bu tip üreticilerin uygun yollarla bir şekilde “benzer rakip tasarımları” kendi markalarıyla üretmelerini isterdim. Bence bu müthiş olurdu.
Hocam eta saatler var, A+ kalite saatler gibi değil. Fiyatları da 3bin liradan başlıyor. Bunlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ahmet bey merhaba,
ETA bir marka değildir. Swatch Grubun değişik atölyelerinde imal ettirdiği parçaların montajının yapıldığı makine fabrikasının adıdır. Bu fabrikanın farklı ülkelerde uzak doğu dahil montaj fabrikaları vardır. Eta’nın bir çok kalibresi olup kaliteleri de farklı olmaktadır.
Mekanik saatlerde montaj ayrı bir ustalık işidir. Bugün Omega’nın birçok kalibresi de Eta’dır ancak kalite kontrolü montaj aşaması; son dokunuşlar farklılık gösterir. Ayrıca taklit bir saatin içinde Eta makine olması o saatin taklit olduğu gerçeğini değiştirmez. Nasıl bir dolarlık banknotun sahte olması ile 100 dolarlık olanın sahte olması arasında hiçbir fark yoksa, benim görüşüme göre taklit bir marka kullanmak birçok insanın emeğini yok saymaktır. Modelini beğendiyseniz o modele benzeyen modelleri olan hakiki markalı saatleri kullanınız.
Saygılarımla,
Ömer Fatih Aydın
toplum içinde fark yaratmak için taklid saatten medet ummak kötü bir duygu gerçi toplumumuzda mazruf yerine zarfa önem verince orijinal ürün alamayanlar kopya ürünlere yöneliyorlar maldan giyimden medet ummamak gerekir önce kendine güvenmeli daha sonra bilgi ve görgüsünü artırınca hayallerine kavuşacağını düşünüyorum bu eleştiriyi okuyanlar kolumdaki saatin markasını öğrenmek isteyebilirler 1974 yılında babamdan intikal eden omega marka 32t model kurmalı saat kullanmaktayım